Başkale: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 55.597 olup, 16.418’i ilçe merkezinde 39.179’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 40, Albayrak bucağına bağlı 21 köyü vardır. Yüzölçümü 2599 km2 olup, nüfus yoğunluğu 21’dir.İlçe toprakları ilin en yüksek bölümü olan güneydoğu kesiminde İran sınırında yer alır. İlçe sınırları içinde kalan İspiriz Dağı (3668 m), ilin en yüksek dağıdır. Yiğit Dağı, İran sınırında, Gökdağ ve Mordağ güneyinde, Mengene Dağı ise kuzeybatısında yer alır. İlçe merkezinin kuzeyini Başkale Dağı, güneyiniyse Merkez Dağı çevreler. Bu dağların eteklerinde ve aralarında geniş platolar vardır. İlçenin düzlükleri Çığlı Suyu Vadisinde toplanmıştır. Ekonomisi hayvancılığa dayanır. En çok koyun beslenir. İç ve dış pazarlara canlı hayvan satılır. Tarıma elverişli bölgelerde arpa buğday ve patates yetiştirilir. İlçe merkezi İspiriz Dağı eteğinde Çığlı Suyu Vadisinde kurulmuştur. Van-Yüksekova yolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 112 km mesafededir. İlçe belediyesi 1926’da kurulmuştur.
ÇALDIRAN
Çaldıran (Bayazitağa): 1990 sayımına göre toplam nüfusu 41.879 olup, 4780’i ilçe merkezinde, 37.099’u köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 65 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Bendimahi Çayı Vadisinde yer alan Çaldıran Ovası ilçenin en büyük düzlüğüdür. Denizden yüksekliği 2000 m civarındadır. Ova, ilçe merkezine doğru hafif bir eğimle alçalır. Ovayı Bendimahi Çayı sular. Kışın kalın bir kar tabakasıyla örtülü olan ova, karların erimesiyle yer yer bataklık görünümü alır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Çaldıran Ovasının büyük bölümü otlak ve mer’a olarak kullanılır. Ovanın sulanabilen kısımlarında arpa ve buğday yetiştirilir. İlçe merkezi, ovanın kuzey batı kesiminde, Bendimahi Çayının bir kolu kenarında kurulmuştur. Özalp ilçesine bağlı bucakken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kanunla ilçe oldu.
ÇATAK
Çatak :1990 sayımına göre toplam nüfûsu 21.755 olup, 4270’i ilçe merkezinde, 17.485’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı, 19, Narlı bucağına bağlı 8 köyü vardır. Yüzölçümü 1826 km2 olup, nüfus yoğunluğu 12’dir. İlçe toprakları dağlıktır. Dağların yükseklikleri genelde 3000 metrenin üzerindedir. Bu dağlar arasında kuzey-güney istikâmetinde akan Çatak Deresi, birçok kollarla beslenir. İlçenin tek düzlüğü Çatak Deresi boyunca doğuya doğru genişleyen küçük bir bölgedir. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok koyun beslenir. Hayvancılıkla uğraşanlar yazın gür çayırlarla kaplı yaylalara çıkarlar. Yaylalarda kurulan mandıralarda Van’ın ünlü otlu peyniri sâdece bu ilçede îmâl edilir. Hayvancılığa bağlı olarak deri ve yapağı üretimiyle dokumacılık gelişmiştir. Tarım sâdece Çatak Deresi Vâdisinde yapılır. Başlıca tarım ürünleri tahıldır. Meyvecilik gelişmiş olup, armut ve ceviz üretimi önemlidir. İlçe merkezi Çatak ve Norduz derelerinin birleştiği dar bir vâdide kurulmuştur. Köy görünümünde küçük bir yerleşim merkezidir. İl merkezine 82 km mesâfededir. İlçe belediyesi 1937’de kurulmuştur.
ERCİŞ
Erciş :1990 sayımına göre toplam nüfûsu 99.754 olup, 40.481’i ilçe merkezinde, 59.273’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 35, Deliçay bucağına bağlı 14 ve Kocapınar bucağına bağlı 30 köyü vardır. Yüzölçümü 2115 km2 olup, nüfus yoğunluğu 47’dir. İlçe topraklarının kuzeyi ve doğusunda yüksekliği 3000 metreyi aşan dağlar yer alır. Güneyindeyse gölle aynı yüksekliğe sâhip geniş bir ova vardır. Dağlardan doğan akarsuların göle döküldüğü kesimde yer alan alüvyonlu ova üç taraftan dağlarla çevrili olduğundan tarıma elverişli bir iklime sâhiptir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı ve patatestir. Meyvecilik gelişmiş olup, elma, armut, kayısı ve üzüm yetiştirilir. Sebzecilik gelişmiştir. Dağ köylerinde hayvancılık yapılır. En çok koyun beslenir. Sığır besiciliği ve deri üretimi ekonomide önemli yer tutar. İlçe topraklarında perlit, ponza taşı ve linyit yatakları vardır. İlçe merkezi Van Gölünden 5 km içeride Sulu Ova denilen düzlükte kurulmuştur. İl merkezinden sonra en büyük yerleşim merkezidir. Ağrı-Van karayolu üzerinde yer alan Erciş, il merkezine 96 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 1750 metredir. Van’ın en yeşil ve büyük ilçesidir.
EDREMİT
Edremit: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 13.989 olup, 3853’ü ilçe merkezinde, 10.136’sı köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Gölün kıyısında ise düzlükler olup, doğu kesimlerde Erek Dağı yer alır. Yerleşim merkezleri gölün kıyısındaki düzlükte toplanmıştır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Ovalık kesimde tarım yapılır. Burada tahıl, sebze ve meyve yetiştirilir. İlçede en çok küçükbaş hayvan beslenir.İlçe merkezi Van Gölü kıyısında Bitlis-Van karayolu üzerinde kurulmuştur. Merkez ilçeye bağlı bucak merkeziyken 1990’da ilçe oldu. Eski ismi Gümüşdere’dir. Tabiî güzelliği çok meşhurdur.
GEVAŞ
Gevaş :1990 sayımına göre toplam nüfûsu 32.119 olup, 9994’ü ilçe merkezinde, 22.125’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 34 köyü vardır. İlçe topraklarının büyük bir kesimi dağlıktır. Kuzey bölgesinde Bitlis Dağlarının bir bölümü yer alır. Bu dağlar kışın ulaşıma imkân vermez. İlçenin en önemli akarsuyu Van Gölüne dökülen Hoşap Suyudur. Van Gölü kıyısında düzlükler vardır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok koyun beslenir. İlçede aşiret düzeni hâkim olduğundan yazın bunlar sürülerini yaylalara çıkarırlar. Canlı hayvan ticâ reti yaygın olduğu için hayvânî ürünler azdır. Süt, peynir, yapağı ve deri en önemli hayvânî ürünlerdir. Bölgenin otlu peyniri meşhurdur. Göl kıyısındaki düzlüklerde tarım yapılır. En fazla elde edilen tarım ürünü şekerpancarıdır. Ayrıca az miktarda buğday, arpa, patates, ceviz, elma elde edilir. İlçede arıcılık gelişmiştir. İlçe merkezi Çadır Dağının kuzey eteklerinde, göl kıyısının 3 km güneyinde kurulmuştur. Muş-Bitlis-Van karayolu ilçenin 2 km yakınından geçer. İl merkezine 39 km mesâfededir. İlçe belediyesi 1923’te kurulmuştur. Bitlis’in Ahlat ilçesinden sonra bölgenin en önemli Selçuklu Mezarlığı bu ilçededir.
GÜRPINAR
Gürpınar:1990 sayımına göre toplam nüfûsu 42.947 olup, 3994’ü ilçe merkezinde, 38.953’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 9, Güzelsu bucağına bağlı 27, Kırkgeçit bucağına bağlı 17, Yalınca bucağına bağlı 11 köyü vardır. Yüzölçümü 4063 km2 olup, Nüfus yoğunluğu 11’dir. Yüzölçümü bakımından ilin en büyük ilçesidir.İlçe topraklarının doğusunda Koçlular, güneyinde Hakkari batısında, Kavuşşahap Dağlarının uzantısında yüksek yaylalar yer alır. Hoşap Suyu boyunda Hoşap ve Havasar Ovaları vardır. Yarısı ilçe topraklarında kalan Keşiş Gölü, Erek Dağından kaynaklanan küçük bir akarsu vâdisinin sulama için kapatılmasıyla meydana gelmiş sunî bir göldür.Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Mer’a hayvancılığı yapılan ilçede en çok koyun ve kıl keçisi beslenir. Süt, peynir, tereyağı, et, yapağı ve deri önemli hayvânî ürünlerdir. İlçenin kuzeyindeki düzlüklerde tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, yem bitkileri, patates, soğan, fasulye, ceviz ve elmadır.İlçe merkezi Hoşap Suyu kenarında kurulmuştur. Denizden yüksekliği 1740 metredir. Van-Hakkari karayolu ilçenin 3 km kuzeyinden geçer. İl merkezine 21 km mesâfededir. İlçe merkezi 1936’da bugün Kırkgeçit bucağının olduğu yerde kurulmuştu. 1954’te bugünkü yerine nakledilmiştir. İlçe belediyesi 1954’te kurulmuştur.
MURADİYE
Murâdiye:1990 sayımına göre toplam nüfûsu 40.040 olup, 11.167’si ilçe merkezinde, 28.873’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 36 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzey ve doğu bölgelere gidildikçe yükseklik artar. Dağlardan kaynaklanan suları Bendimahi Çayı toplar. Bu çayın göle döküldüğü bölgede Muradiye Ovası yer alır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Muradiye Ovasında tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday ve arpadır. Dağlık bölgelerdeki yaylalarda çok sayıda koyun ve kıl keçisi beslenir. Yaylalarda yazın kurulan mandıralarda tereyağ ve bölgeye âit otlu peynir üretilir. İlçe merkezi Bendimahi Çayının doğusunda bir vâdinin yamacında kurulmuştur. Doğubeyazıt-Van karayolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 78 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 1735 metredir. Eski ismi Bargiri’dir. İlçe belediyesi 1935’te kurulmuştur.
ÖZALP
Özalp :1990 sayımına göre toplam nüfûsu 46.453 olup, 4920’si ilçede merkezinde, 41.533’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 28, Doruntay bucağına bağlı 24 köyü vardır.İlçe toprakları genelde dağlıktır. Dağları Karasu’nun kolları olan Memedik Suyu ve Yeniçay Deresinin açtığı vâdilerle parçalanmıştır. Bu vâdilerde küçüklü büyüklü düzlükler meydana gelmiştir. Dağ eteklerinde hayvancılık bakımından önemli çayırlarla kaplı sulak yaylalar vardır. Ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayalıdır. Yaylacılık yöntemiyle çok sayıda koyun yetiştirilir. Küçük düzlüklerde tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve patatestir. İlçe merkezi Memedik Çayı Vâdisinde kurulmuştur. Eski ismi Mahmudi’dir. Van’ı İran’a bağlayan kara ve demiryolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 61 km mesâfededir. Gelişmemiş ve küçük olan ilçenin belediyesi Cumhûriyetten önce kurulmuştur.
OTLU PEYNİR
Market raflarında yerini almaya başlayan Van’ın otlu peynirinin lezzetinin sırrı dağlardan toplanan 25 bitkide gizli. Özellikle yöresel sirimo, sirik, mendo ve hellız isimleri verilen bitkiler, köylüler tarafından Van’ın yüksek kesimlerinden toplanıyor.
Van’a özgü otlu peynir, sadece o yörede tüketilen yiyeceklerden biriydi. Meraklıları Van’dan gelenlere sipariş eder veya otlu peynir özlemini memleketine gidinceye kadar unutmaya çalışırdı. Şimdi büyük marketlerin rafları arasında otlu peynir de yerini alıyor. Peki bu peynirin nasıl yapıldığını merak ediyor musunuz? Van’ın Otlu peynirinin lezzetinin sırrı dağlardan toplanan 25 çeşit bitkide gizli. Özellikle yöresel sirimo, sirik, mendo ve hellız isimleri verilen bitkiler, köylüler tarafından Van’ın yüksek kesimlerinden toplanıyor. Yörede peynire katılan bu ot çeşitleri şifalı bitkiler olarak biliniyor.
Vanlıların otlu peyniri hak ettiği değeri yeni yeni görmeye başladı. Birçok yörede otlu peynir çeşidi olduğunu anlatan peynir üreticileri, Van’ın otlu peynirine olan ilgiden dolayı taklitlerinin yapıldığını belirtiyor. Otlu peynire yöresel olarak sirik, sirimo, mendo ve hellız adı verilen otlar katılıyor. Bu otlar peynire aroma kazandırıyor, besin değerini artırıyor, peynirin uzun süre saklanabilmesini sağlıyor, sindirimi kolaylaştırıyor ve insan sağlığına zararlı mikroorganizmaları frenliyor. İlkbaharda sütün ve otun bol olduğu dönemlerde üretilen peynire katılan sirimonun (yabani sarmısak otu) peynire ayrı bir lezzet katıyor. Peynir, en lezzetli halini mayalanma aşamasında kazanıyor ve mayalanma işleminden ancak 2-3 ay sonra yeme kıvamına geliyor.
Van’daki Peynirciler Çarşısı, burada yer alan esnafla köylü tüketiciyi buluşturuyor. Her yıl tonlarca peynirin satıldığı Peynirciler Çarşısı’nda, bu yıl geçen yıllara oranla işlerin daha durgun olduğu gözleniyor. Peynircilikle uğraşan Mehmet Emin Nar, otlu peynirde kullanılan otların şifa kaynağı olduğunu ifade ediyor. Gevaş ve Görentaş civarındaki köylerin peynirlerinin kalitesinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Nar, bu yörede yapılan otlu peynirde sadece koyun sütünün kullanıldığını belirtiyor. Nar, büyükşehirlerde marketlerde satılan peynirin Van’ın otlu peyniri olmadığını iddia ederek, “Van’ın otlu peynirinin ününden dolayı birçok kişi normal peynire dereotu gibi değişik ot çeşitlerini katarak, marketlerde Van’ın otlu peyniri diye satıyor. Otlu peynirin tadını alan birisi sahtesini rahatlıkla tespit edebilir.” diyor.
Van kahvaltı sofrasının baştacı olan otlu peynir, üç öğün sofralarda eksik olmuyor. Van’dan götürülen kıymetli hediyelerin başında ise yine otlu peynir yer alıyor. Vanlılar, Kars’ın kaşar peynirinin tüketimi ve tanıtımı, yapılan festivallerlerle artılırılırken, Van otlu peynirinin tanıtımının yapılıp tüketimini artırmak için şimdiye kadar bir adım atılmadığını hatırlatıyor. Peynirci esnaf bu konuda el birliği yapıp tanıtım yapmak gerektiğini dile getiriyor; ancak bunu nasıl yapacakları konusunda fikir sahibi değiller.